bağırmak isterken susma nedenleri

avaz avaz bağırmak isterken susmak zorunda kalıyoruz. çünkü kendimize ördüğümüz duvar bizi buna alıştırdı çünkü insanlar gerçek bizi tanımasın diye böyle oluyor. bağırsak asi, söz dinlemeyen hatta boşa sinirlenen, kızan, konuşan oluyoruz. bağırsak kıracağız diye susuyoruz, sustukça da sadece kendimize zarar veriyoruz başka bir halt değil. susmayı da soğukluk olarak algılıyorlar bazen ee daha ne yapalım biz? siz söyleyin.

bağırsak anlamayacaklarını düşünmek / anlasalar bişeyin değişmeyeceğini bilmek

zamanını beklemek

bugüne kadar bağırdıkta ne oldu

istediğin kadar bağırsan da karşındaki duvar olduktan sonra o ses yine sana yankılanır.

bunu okuyunca aklıma " bağırıp çağırmaya gerek yok yeğen,duymak isteyene bir fısıltın yeter" diyen ramiz dayı geldi.

"sesim çıkmıyor doğru ama bagirsam kime ne faydası var " diye özetlemis yalın...

karşınızdaki kişiden söylediklerinizi anlaması konusunda umudunuz yoktur, susarsınız.

sinirlenince agliyorum ben. bagirmak istiyorum ama bagirmak icin agzimi acarsam aglarim diye bagirmaya kalkismiyorum.

çok bağırdım anlamadılar anlamaya bile çalışmadılar bende susuyorum artık. bazen susmaktan yoruluyorum ama bağırmaktan daha iyi.

derinlerden gelen "allahhh sen sabır ver yarabbi" hissii

bağırırsan saygısız olacaksın çünkü. kimse neden bağırdığına bakmayacak, sadece bağırdı diyecekler. o yüzden sessizce köşemize çekiliyoruz.

sınıfın ortasında mal gibi kalmamayı istemek yeterli bir neden olabilir

ses tonunu ne kadar yükseltirsen yükselt karşındaki kişinin seni anlamayacak olması

ya ben bu salağa mı ses tellerimi yıpratıcam anlamasada olur düşüncesi

bağırsam da anlamazlar bende susuyorum her zaman olduğu gibi

bağıracak ortam yok olsa şöyle dağin zirvesi avazım çıktığınca bağıracam,haykıracam sesim doyasıya yankı yapsın içimdeki sıkıntıyı tutmaktan patlıycam aq yaa

çünkü ne kadar bağırırsan bağır bir faydası yok sayın sözlük, seni dinleyen dinlese de umursayan biri yok, boğazların acır anca.

ne kadar konuşursan konuş karşındakinin seni asla anlamadığını farkettiğin andır

boğazına takılan bi yumru varsa sesin çıkmaz işte

bağıramayacak kadar yorgun olmak

babam uyuyor

duyan hiç kimse aldırış etmeyecek

bağırsa da hiçbir şey değişmeyecektir

sana sağır olana sen dilsiz olacaksın

anlamayacaklar

karşındakini kırmamak için beyne verilen emir

yurttayız amk nereye bağırıyon 400 adamı başına mı toplayacan sonra işin yoksa uğraş

yaratan ses tellerini özene bezene yaratıp koymus şimdi onları yorup şirk koşmayalım dimi?

hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmek

sana sağır olan birine bağırsan nolcak diye düşünmek.

yan odada abim uyuyor leş

bi yerde okumuştum birbirini seven iki insan ( aile, sevgili vb.) kavga ederse de birbirine bagirirsa bu kalpleri uzaklastigi icindir. birbirlerini duymak için bagirirlar kalplerinin tekrar yakinlasmasi icin. sevdiğiniz bi insanla kavga ediyorsaniz inşallah susuyor olmazsiniz. kalplerinizin yakinlasmasi dileğiyle.

eski sevgiliden kalan kredi borcu

lisedeyken tezahürat için çok bağırmıştım acısını 3 ay çektim daha da çekemem

'sesini bağırır sessizliğin 'demiş cem adrian.insan icinden yekta bir sekilde bagiramaz mi ? onun sesinden kizamaz misin kendine.

karşındakini kaybetme korkusu

sesim çirkin bağırınca ses kirliliği oluşuyor

bağırılması gereken cümlelerden bir tanesini seçmek gerekiyor ve ben kararsız kalıyorum susuyorum

bağırmak yerine susar saçına yapışırım laf anlatmakla mı uğraşıcam be

bagitmaktan yorulmus olmak. hatta hayattan yorulmus olmak

çevredekileri korkutup daha cok yalnız kalmak istememek.

ağladığını kimsecikler görmesin diye duş alırken ağlamak gibi bir durum. için avaz avazdır ama dışardan belli olmaz.

"kelimelerini yükselt sesini değil yağmurdur cicekleri büyüten gök gürültüsü değil" derler

bağırsakta bişey farketmeyeceğini bildiğimiz için. i̇stersen kitap yaz yine anlamaz karşı taraf seni oyüzden içimizde yaşıyoruz biçoğumuz

duymak istemeyene hiç manası olmıcak

anlayacaklarını bilsem bağırarakta söylerim